Benim Dünyam...

Merhaba, Günlük tutanlar vardır hani, yıllar sonra okur anılara dalar, bazen sevinir bazen üzülürler. Ben bunu hiç yapmadım. Ama düşündüm de neden olmasın.... Benim de okuduğumda derinlere dalacağım anılarım olsa fena mı olur? hele insan otuzuna gelince daha bir geçmişi özlüyor.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İstanbul, Türkiye

Kimim ben ? Bilmem ki. adım Ülkem. Hayatı yaşadıkça öğrenen, her gün bir yaşa daha basan biriyim işte. Hayat süprizlerle doluymuş yaşadıkça gördüm. Hayatın herkese sadece hoş suprizler sunmasını diliyorum.

23 Aralık 2005

geçmiş meğer yanıbaşımızdaymış....

Yıllar yıllar önceydi, okuldan yeni mezun olmuş acemice ideallerimin peşinden koşuyordum. Tek hayalim Yeminli Mali Müşvair olup bu ülkede vergi kaçıranların korkulu rüyası olmaktı. ha ha ha. aylar geçince görmüştüm hayatın o kadar da basit olmadığını :). O dönemde bir Yeminli Mali Müşavirlik Bürosunda staj yapmaya başladım, çok uzun süre dayanamadım mevzuat ezberlemeye ve 7 ayda pes ettim. Ama çok hoş anılar paylaştığım çok iyi arkadaşlar edindim neticede. Sonrasında hayat herkesi olduğu gibi beni de sürükledi bambaşka yerlere... yıllar sonra bir yaz günü Beşiktaş - Üsküdar vapurunda boğazın mavi sularına dalmışken karşımda birden bire beliren bir çift sırıtan göz, beni yıllar öncesine o Yeminli Mali Müşavirlik Bürosuna götürdü. meğer ne yakınmışız uzak sandıklarımla....
geçmişi anılarla hatırlamak ve yaşamak anıları bugün de. Bir çift göz ve telefonuma gelen bir çağrı bana bunları yaşattı bugün. yaşatanlara teşekkürlerimle...

14 Aralık 2005

Gecenin geçici zaferi


Bu sabah uyandığımda bir an sabahın henüz uyanmadığını farkettim. Evet bir sene aradan sonra yine bu sabah fark ettim birden, geceler yine hakimdi günümüze. Uyandığımda gün ışımamış, gece hala gizemi ile örtüyordu çevreyi. Hiç yataktan kalkasım gelmedi, keşke saat çalmasaydı keşke saat 06:30 olmasaydı... daha güne hazır hissetmeden kendimi gece bastırıverecekti gene hemen... Malum, kısa günler uzun geceler mevsimindeydik artık.
Hepimizin yakın takipçisi olduğu "havayı koklayan adam" halbuki kaç günlerdir kış geldi geliyor diye uyarıyordu. O her ne kadar soğuk havayı kastediyor olsa da soğuk günler, aynı zamanda uzun ve karanlık gecelerin habercisiydi de.
Yukarıdaki satırlarıma bir göz atınca, birden romantik geldi gözüme uzun ve karanlık geceler; Dışarıda soğuk var yanınızda sevgiliniz, ( kocam hala benim sevgilim aynı zamanda)(evlilik aşkı öldürüyor diyenlere duyurulur) elinizde bir kupa sıcak kahve ve tabii ki bir dilim çikolatalı pasta :)) hmmmm. pencerede can-ı güzel bir İstanbul manzarası, gecenin karanlığında yeryüzünde ışıl ışıl yıldızlar, güzel anıların paylaşıldığı cilveli bir akşam.....
..... bu büyülü an tanıdık bir ses "acı fren sesi"ile bozulur. Yağan yağmur her zamanki gibi İstanbul trafiğini kabusa döndürmüştür, işinden çıkan yorgun insanlar evlerine gitmenin derdi ile koştururken dikkatsiz bir sürücü yerdeki çıukurlardan, ve su birikintilerinden kaçmak istemiş ama yaptığı kaza ile zaten kaos olan trafiğin, iyice kitlenmesine sebep olmuştur.
İşte soğuk, uzun ve karanlık geceler yani "kış ayı" İstanbul'da yağmur, çamur, trafik, kaos.....demektir. Neyseki az kaldı bahara, şunun şurasında 1 hafta sonra günler uzamaya başlayacak, gecenin zaferi yerini gündüzün hakimiyetine bırakacak.
Derim ki, siz siz olun :)) yazın habercisi olan uzun günlerin gelmesi ile, İstanubul'da kabus biter demeyin, sıcak, yapış yapış, nemli ve sivri sineklerin cirit attığı geceleri hatırlamak için de acele etmeyin ..:)))))

12 Aralık 2005

Ülkem elden gidiyor

Yahu anlamıyorum bir kredi modasıdır gidiyor. Önüne gelen banka, yoldan geçen herkese kredi dağıtıyor. Bizim vatandaş da sanki bedava para dağıtılıyormuş gibi ihtiyacı olsun olmasın kredi alıp harcıyor. Eyyy millet etiniz ne budunuz ne, bütçeniz açık verirken bu ne çılgınlıktır.
Aslında bunun yeri burası değil biliyorum. Burası benim dünyamın ve benim anılarımın penceresi, ama kayıtsız kalamadım işte. Herkes konut, otomobil kredisine saldırdı. Mevcut krediler yetmedi bankalara, abudik gubidik krediler ürettiler vatandaşa vermek üzere. Peki sorarım sizlere, iyi güzel alıyorsunuz da ödeyebilecek misiniz ? 5 yıl 10 yıl 20 yıl vade ile borçlandınız, öyle bir borçlandınız ki hemde neredeyse gelirinizin tamamı kadar taksit öder oldunuz. Ha tabi bu arada enflasyon da düştü yani bu demektir ki yıl başında zam da yok varsa da işte %3-5 en fazla. Yani maaş artmayacak Eeee 5 yıl 10 yıl 20 yıl başka hiç bir gideriniz olmadan mevcut kredi borçlarını mı ödeyeceksiniz ???
Daha dün kredi kartı ile tanışan, ne olduğunu bilmeden limiti kadar harcayıp sonra asgari ödeme tutarını görüp oh ne güzel o kadar harcadım sadece %10 unu ödeyeceğim yuppiii diyip sevinen sonra da icra memurları kapımıza dayanınca bunalıma giren ve intihar eden yuvasını dağıtan bizler, bundan neden ders almadık ve aynı hatayı tekrarlıyoruz. Gökten mi iniyor bu krediler, hediye çeki mi bunlar?.....
Adım Ülkem ve sesleniyorum ülkeme, Eyy ülkem, ülkem elden gidiyor çaresine baksana...

free web tracker