uzun zaman oldu... yazmayı da, paylaşmayı da unutmuşum.. bu arada neler neler yaşamışım... bir kere anne olma yolunda oldukça yol kat etmişim... bugün itibari ile 18 günüm kaldı İlsu'cuğuma kavuşmaya... takdir edersiniz ki başka bir şey düşünemez oldum. Hoş düne kadar hala bir fiil çalışıyordum. bana kalsa daha da çalışırdım ama çevreden çok baskı gelmeye başladı yeter git evinde artık diye... halbuki anlamıyorlar beni. evde kalmak demek kurmak demek, bol bol doğum hikayeleri okuyup gereksiz panikler yaşamak demek, olmayan belirtileri varmış gibi hissemek sonra da çevreyi huzursuz etmek demek benim için. Halbuki işyerinde bir koşturmaca ile geçiyor ki gün eve geldiğimde yorgun ama mutlu oluyorum. neyse olmuşla ölmüşe çare yok derler... izne çıktık birkere...
yazmadığım süre boyunca "neler oldu"ya gelince amannn boşver... olanlar oldu işte yaşandı bitti.. ha pardon ya ben anılarımı da yazacaktım değil mi.. hmmm... anlaşalım hadi geçmişi boşverin bundan sonra yaşayacaklarımı paylaşayım olur mu?.... şiştim şiştim koca balon oldum. şu ana kadar 19 kilo aldım böööööööööööö. aslında 20yi aşmıştım bir ara ama son bir haftada kilo verdim ...... bebeğim de 2800 gr. olmuş (24 şubat itibari ile) NST her ne kadar temiz çıktıysa da ben doğum hazırlıklarının yani kasılmalarımın başladığını iddia ediyorum hala... kasılmalarım talihsiz bir şekilde NST ye denk gelmiyor o kadar :). şaka bir yana benim tüm derdim doğumu normal yapabilmek... sezeryan istemiyorum. hiç de istemedim niye ise şu anda kabusum oldu bu olay... ben o heyecanı yaşamak koştura koştura hastaneye gitmek, beklemek doğumu her anı ile yaşamak, içime sindirmek istiyorum. yahu 9 ay gece gündüz birlikte yaşamışım bebeğimle, kimseler ile paylaşmadığım en özel anlarımı bile paylaşmışım, bütünleşmişim onunla, kendim kadar yakın olmuş bana, eh bu kadar özel bir ilişkinin arkasından ona kavuşma anını da doyasıya sindirmek hakkım değil mi.....
benim postlarımdan ümidini kesenlere sesleniyorum. işte buradayım... hergün yazmasam da hergün sizi takip ediyorum. etmeye de devam edeceğim... bu arada sözüm o malum kişiye... bebeğime arkadaş gelsin istiyorum ona göre...........
5 Comments:
İnan seninle beraber yaşattım onu içimde. Hayeller kurdum, heyecanlandım..
Yazını okuyunca dayanamadım ağladım.
Doğumun yaklaştığını düşündükçe garip bir çarpıntı başlıyor(pıt pıt pıpıtpıtpıttpıtpıtpıt pıt pıt...)
Firmada herşeyimi marta göre planladım, günlerdir yarım kalanları tamamlıyorum..çok az kaldı..ama hazırım..
Canım ablam benim..
Seni çok seviyorum..
Ay, sevgi böcekleri basmış burayı yine! :P Lafımı kısa kesip kaçayım bari.
"Çok meşgulüm, işim bitmiyor, sahnelerde doğuracağım ayol" deyip bir öğle yemeğini çok gördün bize. Anladık en özel anların İlsu Hanım'a ayrıldı da.. Ondan önce biz vardık yahu! Daha doğmadan pabucumuzu dama attı, velede bak! :D
Bence sen bebişine arkadaş değil kardeş (bkz: Zafer) ya da kuzen (bkz: Pırpır) iste. Daha garanti olur. :)
Özledim..
Sevgili Ülkem Hanım,
az kaldı doğuma umarım herşey gönlünüzce olur. Tüm kalbim sizinle.
http://kutular.blogcu.com
Doğurmayacaksın di mi sen? Yedin di mi İlsu'yu?! :P
yeni hayatın kutlu olsun.
Yorum Gönder
<< Home